Cilt 1 Sayı 2 (2023): SÜRGÜNÜN BEDENİ: FEMİNİST BEDENLER, MEKÂNLAR, SİYASET
SÜRGÜNÜN BEDENİ: FEMİNİST BEDENLER, MEKÂNLAR, SİYASET

Feminist aktivist, sanatçı ve teorisyenler bedeni tek başına, bütünsel, tekil ve tamamlanmış bir gerçeklik olarak tanımlayan kavramsallaştırmaları uzun süredir eleştiriyorlar; bedenlerin fiziksel karmaşıklığının toplumsal ilişkiler, siyasal eylemlilik, çevresel koşullar, etkileşimler, kazalar, travmalar ve gündelik akışla şekillendiğine dikkat çekiyorlar. Bir yandan da, öznelliği ve bedenselliği et, yer, mekân ve zamanla kıstıran söylemsel pratikleri sorgulayageldiler. Birçok feminist düşünür sömürgeci Avrupa hümanizmasının jeneolojisi hakkındaki eleştirel okumalarıyla Avrupa-merkezci, beyaz, sağlamcı akıl ‘Erkeğini’ siyasetin evrensel öznesi ve insan ilerlemesinin temel ölçütü olarak tanımlayan dışlayıcı hümanizma formlarından kopuşu mümkün kıldı. 

 

Feminist Asylum: A Journal of Critical Interventions’ın ikinci sayısında, sürgünde oluşu - bedenle ilgili meseleler, bedenin parçaları, deneyimler, bedenlenmiş siyasal eylemler ve içte kalan diğer bedensellikleri - kuran ve onun tarafından kurulan çoklu yöntemleri ve onto-epistemolojileri soruşturan ve sorgulayan çalışmaları yayınlamak istiyoruz. Özellikle, sürgünlük deneyiminin nerede, nasıl ve hangi biçimlerde - mekânsal, zamansal ve bedensel uzantılarıyla - gerçekleştiğiyle ilgili feminist eserleri ikinci sayımızda görmeyi istiyoruz. Dergimiz farklı janrlarda feminist eserlere açık - geleneksel/yerleşik olması gerekmeyen akademik çalışmalar, yorumlar, saha notları, araştırma notları, sanat eserleri - görsel ya da nesir ya da şiir formunda - kitap eleştirileri, mülâkatlar, sohbetler.

 

Aşağıda listelediğimiz sorulara hitap eden eserleri ikinci sayımızda yer vereceğiz. Kendi sorularıyla gelen eserleri de memnuniyetle karşılaşıyoruz.

 

  • Bedenler, mekânlar ve siyaseti ne ölçüde düzenler ve düzensizliklerin dinamik süreçleri olarak okuyabiliriz?
  • Sürgünlüğün kuruluşunda bedenlenmiş ilişkisel dinamikler nelerdir?
  • Sınıf-temelli dinamikler sürgünde nasıl bedenlenir?
  • Bedenler, sınır, hapis ve/ya da özgürleşmenin, siyasal eylemin, mekânın ve/ya da herhangi bir yerin öznesi/nesnesi olarak nasıl işler?
  • Bedenlerin, insanlara özel maddeselliğin ötesine geçen ekosistemi temsil edebilme, böylelikle insan olmayan dünyanın üyelerine bir sığınma/yaşam alanı açmasının imkânı nedir?
  • Antropo-merkezciliği geride bırakan feminizmler sürgünle ilgili deneyimler, tartışmalar ve temsiller açısından ne tür katkı sunabilir?
  • Bütün varlıkların karmaşık ve bedenlenmiş, farklı türlerde ve cinsel maddesellikleri göz önüne alındığında sürgün, siyaset, yer ve bedenlenmeyle ilgili anaakım bilgiye meydan okuyacak yeni ilişkisellikler ve türler-arası biraradalık formları neler olabilir?
  • Hapis deneyimlerinin sürgünde ve sürgünden doğru üretilen feminist bilgi açısından implikasyonları neler olabilir?
  • Praksis olarak feminist bilginin hapsetme pratikleri karşısındaki mücadele açısından implikasyonları nelerdir?
  • Praksis olarak feminist bilgi, devletlerin bedenlerimiz üzerindeki baskısına karşı mücadele ederken, mekân ve zamanda özgürce var olabilmemiz açısından ne tür katkılar sunar?