KATKI ÇAĞRISI - 4. SAYI - MAYIS 2025

Feminist Politika - Asylum

 

Erkek akım formüllerde siyasetin kimin, neyi, ne kadar, ne zaman, nasıl aldığıyla ilgili olduğu söylenir. Gerçekten de böyledir; ama erkek-akım anlam dünyasında bu formül baskın olarak erkek-egemen bir çerçevede okunur, açıklanır ve uygulanır. Öte yandan, feminist teorisyenler ve aktivistler siyaset pratiğinin cinsiyetlendirilmiş hallerini ısrarla deşerler: Kaynakların tarifinin, dağıtılmasının, karar alma mekanizmalarının ve nihayetinde siyaset anlayışının eril aklın yükü altında kaldığını, bunun siyaset pratiğini erkeklerin oyun alanında sınırlandırdığını açığa çıkarırlar.

 

Gündelik hayatı bu siyaset oyun alanına sokmak kolay olmadı; zaman aldı. Böyle bir içerimleme hâlâ eril erk sahiplerinin karşı ataklarıyla zorlanıyor; feminist mücadele, teoride ve sokakta bunun için mücadele ediyor. Erkek-egemen siyasal yapılar ve bağlantılı politikalar farklı cinsiyetlerin gündelik yaşamlarında doğrudan etkiye sahip; buna karşılık farklı seslerin aktarılmasında hep ayrımcılık rol oynadı. Feministler bütün cinsiyet seslerinin bu sürece dahil edilmesi için gündelik hayata içkin politik olana dayanageldiler. Muhafazakâr, milliyetçi ve/ya da din-temelli geri tepmelere rağmen kurumsal siyasetin sınırlarını esnetmekte başarılı olduk. Bu kazanımı korumak ve yenilerini eklemek için gündelik hayatımızda siyasetin patriyarkal uzantılarına karşı mücadeleye devam etmemiz gerekiyor.

 

Bu sayıda, siyasetin işleyişinde kazanımlarımızı işaretlemek, feminist kolektif eylemliliğin gücünün altını çizmek, feminist praksisin farklı anlamları ve örnekleriyle ilgili imkânları soruşturmak ve barış içinde yaşayabildiğimiz bir dünyaya dair realist umudumuzu hedefleyen otoriter, faşist/ik, kadın düşmanı siyasal akımlar karşısında sesimizi duyurmakta dünya genelindeki feminist praksiseeklenme çabasıyla ortaya çıkıyor.

 

Bu sayımıza feminist politikayla ilgili çalışmaları davet ediyoruz; böylelikle, teorisyenlere ve aktivistlere deneyimlerini bağlantılandırdıkları, düşmanlık üzerine kurulu siyasetin yükselişi karşısında alternatif mücadele tarzları kurmaları için alan sağlayabilecek bir nefes alanı  sağlayabilmeyi umuyoruz. Özellikle, periferiden/çevreden, marjinlerden, gettolardan ve ikilikçi cinsiyetlendirmeyi reddeden yerlerden ve konumlardan yazılan, çizilen, görselleştirilen, seslendirilen çalışmaları hedefliyoruz. Erkeklere özgü güç odaklarınca sabitlenen ve eril gücü besleyen sınırlara karşı üretilen karşıt-bilgiyi temsil eden, yaşayan ve yaşatan ve yeniden-üreten eserlere öncelik veriyoruz. Ürünler, çalışmalar ve eserlerden anladığımız yazılı ve görsel metinler, akademik ve akademik olmayan bilgi üretim janrı ve sanatsal yapıtlar.

 

Bize katılmanız güçlendirir.